Gündüz VASSAF, Annem Belkıs


2024 10 Şubat, Anlar, Çoktan Anılara karışanlar
Rumeli'de bir Osmanlı kasabasında başlıyordu. Sonrasında Amerika’da geçirilmiş yarım asırdan fazla bir zamanın ardından yaşlı bir kadın olarak dönmüştü İstanbul’a Belkıs Hanım.
Çok önceleri okumuştum ve bende kalıcı bir iz bırakmıştı Gündüz Vassaf'ın “Annem Belkıs” kitabı. Hoş ve zarif bir yaşamın öyküsüydü bu.
Peş peşe gelen kitapları ve tabii ki Uçmakdere yazıları (köşe yazıları)... İz sürücüsüydüm artık Vassaf’ın anlattıklarının. 
Nihayet on şubat gününün öğle vaktinde “Edebiyat söyleşileri”inde Vassaf ile birlikteydim Cer Modern’de. 
Kahve molasında, Uçmakdere ‘yi ziyaretimin biricik nedeninin kendisi olduğunu anlattım Vassaf’a. Gülüştük.
-Uçmakdere yolları keskin dönemeçlerle uzanıp gider; korkmadın mı?
-Oldum olası heyecan veren yolculukları sevmişimdir.
Yine tatlı tatlı gülüşüyoruz, bu cevabım ile.
Bir ara, bütün samimiyetiyle, kimi hataları, pişmanlıkları için annesi Belkıs Hanım’dan özür dileyebilmeyi ne çok istediğini söyledi. Durdum. Düşündüm bir an. Duygulandım. Kimliğimiz ne olursa olsun hep aynıydı nihayetinde; insana dair naif hissedişlerdi bunlar. 
Hayat karşısında, mekân, mesafe, yakınlık, uzaklık, kalıcılık, yani varoluşun sürgitliği nedir diye sorguladım. İçeride olana ulaşmaya duyduğumuz o arzuyu... 
Günün ilk yumuşak aydınlığı, güneşin tepeden düşen dik ışınları, ikindinin arduvaz alacası, gecenin karanlığı, sabaha yüz tutmuş saatler ve daima yarın. Anbean değişen aydınlığın bu kırılamaz döngüsünde, bir önceki haziranın izdüşümü yansıyor 2024’ün on şubatına şimdi.
Buldum işte, o gün Uçmakdere için bunları yazmışım:
Avdimio, Uçmakdere 
Eski Türk, Altay inanışında cennet, uçmağ olarak da söylenirmiş, 
Uçmağ olmak; cennete gitmek, cennete varmak demekmiş.
Avdimio, Rumca hoş yer anlamına geliyormuş. 
Uçmakdere, ıhlamur çiçeğinin köyü.
Ihlamur ıhlamur siniyor insanın ellerine, yüzüne, saçlarına, gülüşüne, heyecanına, tenine, sevgisine.
Uçmakdere, uçmak gibi bir şey sanki gerçekten de.
Haziran, 2023
Son olarak, “Annem Belkıs”ın önsözüden son cümleleri sevgili Gündüz Vassaf’ın:
“Bu kitapta ömrü boyunca boş durmamayı, okumayı ve çalışmayı kendine şiar edinmiş ve hep kendi kendine yeterli olabilmiş bir kadının günlük yaşantısının bir derlemesini okuyacaksınız. Osmanlı İmparatorluğu, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yılları ve ABD’de geçen bu yaşantı neredeyse bir yüz yılı kapsıyor. Başlangıç yerimiz Rumeli. Yıl 1904 olabilir.”